Ana Sayfa Yazar Cafe Görmezden Gelebilmek

Görmezden Gelebilmek

Görmezden Gelebilmek

Beş arkadaş, bir haftalığına bir av partisine gitmişler. Aralarında bir anlaşma yapmışlar. Buna göre, kura ile seçilecek bir kişi çadırda kalacak, yemekleri hazırlayıp, bulaşıkları yıkayacakmış. Kurada, mutfak işine bakacak kişi belirlendikten sonra, eğer diğerlerinden biri, yapılan yemeği beğenmediğini söylerse, söyleyen mutfak işine geçecekmiş. Kura çekilmiş ve George’a mutfak nöbeti çıkmış. Arkadaşları ava giden George, kaderine küsmüş, çadırda yemek hazırlamaya koyulmuş.

İkinci gün mutfak işinden iyice bunalan George, bu işten kurtulmanın yolunu aramaya başlamış. ‘En iyisi bir soğan çorbası yapıp, içine de biraz kaka karıştırmak. O zaman nasıl olsa birisi yaptığımdan şikâyet eder. Ben de mutfak işini ona bırakırım ve ava çıkarım,’ diye düşünmüş.

Düşündüğünü yapmış, akşam çorbaları servis etmiş.  Joe çorbadan bir kaşık alınca iğrenç kokuyu duymuş ve “Aman aman! Bunun tadı bok gibi!” demiş. Ancak hemen aralarında yaptıkları anlaşmayı hatırlayıp, “Tadı bok gibi ama ben sevdim,” demiş.

Eğer kişi hayatından memnun olmadığı halde, bunu görmezden gelip, durumu idare ediyorsa, tıpkı hikâyedeki Joe gibi davranmaktadır.

Şimdi biri çıkıp, “İyi de kardeşim! Hayatta sürüyle yanlış var, eksik var. Ayrıca benim hangi şartlarda büyüdüğünden senin haberin var mı? Üstelik yanlışların, eksikliklerin ve kötü koşulların sorumlusu ben değilim. Ben mağdurum. Benim enim boyum bu kadar. Yapacak bir şey yok. Ben idare etmeyeyim de, kim etsin?” diye itiraz edebilir. Bu itiraz haklı görünebilir ama anlamlı değildir.

‘Ben mağdurum,’ diyenler; hayatımın kötü olduğunu biliyorum, ama ben aciz ve çaresizim, bu yüzden bir şey yapamam demiş oluyorlar. Kendini aciz ve çaresiz görenler, durumumu düzeltecek bir kurtarıcı ararlar. Ararlar ama çıkarları için kurtarıcı maskesi takmış çakallara harika av olurlar.

Şartlar ne olursa olsun, herkes kendi hayatında sorumludur. Hiçbir bahane bu gerçeği değiştirmeye yetmez. Yaşamına güzellikler katmaya niyetli bir insan bunu başarır.

Kendi hayatının sorumluluğunu alamayanlar, sadece hayatından şikâyet edip daha güzeli için kılını kıpırdatmazlar. Hal böyle olunca, iğrenç çorbaya razı olmak zorunda kalırlar.

[author image=”https://www.kulecanbazi.com/wp-content/uploads/2014/11/huseyin-guducu.jpg” ]Hüseyin Güdücü
drguducu@hotmail.com[/author]