Gözlerden uzaklarda, dağların arasında yaşamakta bir büyücünün koyunları varmış. Koyunlarından bazıları zaman zaman kayboluyormuş. Bu kayıpların önüne geçmek için, bir çoban tutmak yerine, koyunları hipnotize ederek kontrol altına almış. Bu işi yaparken, çok özel bir taktik uygulamış ve her koyuna ayrı bir sıfat vermiş.
Koyunlardan birine, “Sen aslında bir insansın, bu yüzden diğer koyunlar gibi bir gün kesilmeyeceksin. O yüzden senin korkmana gerek yok. Sen çayırlarda güzelce otlan, sonrada hiç endişelenmeden ahıra geri dön,” demiş. Bir diğerine sen aslansın, ötekine de sen kaplansın demiş. O günden sonra koyunlar, kendini insan, aslan, kaplan vb. olduğuna inanmışlar ve endişelenmeden ahıra geri dönmüşler.
Gerçek kimliklerini unutup, kendini; insan, aslan, kaplan vb. sanan koyunlar, bir koyun boğazlandığında, zavallı koyun, bu ancak bir koyunun başına gelebilir, oysa ben kaplanım, diye düşünürlermiş. (George Gurdujieff’in, güzel bir hikâyesi.)
Efendisi, koyunları kolayca yönetebilmek için, onların kafasına bir düşünce yerleştirmiş. Koyunlar kendilerine verilen düşünceyi alıp kullanınca adeta robot gibi olmuşlar ve efendinin işi çok kolaylaşmış. Gurdujieff, misali, koyunlardan veriyor ama muradı; insanların da hipnotize edilmiş gibi yaşadığını anlatmak.
Acaba insanlar, gerçekten hipnotize olmuş gibi mi yaşıyorlar?
Evet!
Buna itiraz edenlere soruyorum; kendisini ‘ben insanım, sadece insan,’ diye tanımlayan kaç kişi gördünüz? Sen aslansın kaplansın denildiğinde sevinmeyen var mı? Ben şuyum, buyum diye kendisini sıfatlarla bezemeyen var mı peki?
Kafamızın içinde sürekli konuşan ve bizi uyaran düşünceler var ya, o düşünceler kafamıza nereden geldi? Nereden gelecek bizi yönetmek isteyenlerden! Örneğin, ‘ölüm acıdır,’ deniyor ve ölümden korkuyoruz. Bu bilgi tamamen ikinci el bilgidir. Ölümün acı olduğu ve korkulması gerektiği bize öğretilmiş ve bizde benimsemişiz. Her canlının bir gün öleceğini yani ölümün doğal olduğu gün gibi ortada iken yine de ölüm acıdır diyoruz. Doğal olan bir şey nasıl acı olabilir?
İnsanlar, farkında olsalar da olmasalar da, tıpkı hikâyedeki koyunlar gibi kendilerini hipnotize eden düşünceler ile kuşatılmış durumdalar. ‘Ölüm acıdır,’ gibi irdelendiğinde içi boş, çarpıtılmış, yalan yanlış pek çok bilgi ile donatılmış insanlar, bu düşüncelerin doğrultusunda yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu düşüncelerle yaşamak hipnotize olmak değildir de nedir?
[author image=”https://www.kulecanbazi.com/wp-content/uploads/2014/11/huseyin-guducu.jpg” ]Hüseyin Güdücü
drguducu@hotmail.com[/author]