“Her Ses Bir Nefes 4” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında 55 ünlü kadın “kafes” konseptiyle objektiflere poz verdi. Ana Sponsorluğunu Polisan Boya’nın üstlendiği “Her Ses Bir Nefes 4”ün proje tasarımını ve sanat yönetmenliğini Kenan Bahadır Derre üstlendi. Ünlü isimlerin verdiği fotoğraflar ise Hakan Yüksel’in objektifinde hayat buldu.
Mağdur Kadınların Yürek Burkan Hayat Öyküleri
Proje kapsamında bu yıl, Genç Kız Sığınma Evi Derneği’nin mağdur kadınları da objektif karşısına geçti. Çoğunlukla aile içi şiddet, zorla evlendirme, eğitim engeli gibi nedenlerle evden kaçan genç kızların sığınarak bakım ve himayelerinin yapıldığı Derneğin ”Güneş” adı verilen evinde yaşayan kızların hayat hikayeleri ise yürek burkuyor.
“Evimizin içinde sürekli şiddet yaşanıyordu. Babam bizi dövüyordu” diyen bir genç kız, annesinin bu duruma çaresiz katlandığını belirterek, bu durumdan kurtuluşu “Çocukken bunun doğal bir aile ortamı olduğunu düşünüyordum. Ne zaman ki ergen yaşa geldim, artık giderek öz güvenimin kaybolduğunu hissettim. Artık şiddet daha da fazlalaşmıştı. Kafamda bardak kırmaya başlamıştı. Dayanamayarak kaçtım” şeklinde özetliyor.
Genç kız sığınma evinin kendisi için bir şans olduğunu belirten genç kız, duygularını, “Bu yıl lise diplomamı alacağım. Sigortalı olarak çalıştığım, güzel bir işim var. En önemlisi şiddet yaşamıyorum” şeklinde belirtiyor.
“Annem Kendi Yaşadığı Kumalığı Benim Yaşamamı İstemiyordu”
Diğer bir genç kız ise, Doğu’da bir kentte yaşadığını ve annesinin “kuma” olduğuna dikkat çekerek, “Annemin üzerine ben küçükken bir kuma daha gelmiş. Annem de şiddet görüyordu. Orta öğretimimi yatılı okulda okudum. Sonra İstanbul’a kaçtım” diyor ve ekliyor “Annem bu kaçışta bana yardımcı oldu. O, okumamı istiyordu. Kendi yaşadı kumalığı benim de yaşamamı istemiyordu.”
Genç Kız Sığınma Evi Derneği’ni basından duyduğunu ifade eden genç kız, “Burada liseyi bitirdiğini ve yükseköğrenimini tamamladığını” belirtiyor.
“Her Ses Bir Nefes 4” kadın sığınma evlerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacak
Proje, bu yıl da Genç Kız Sığınma Evi Derneği Danışma Merkezi ve Genç Kız Sığınakları’nın kapasitesinin geliştirilmesine ve güçlendirilmesine katkı sağlayacak. Kadınların toplumsal bilinçle gücünün artacağı gerçeğinden yola çıkılarak başlatılan “Her Ses Bir Nefes 4” projesi ile kadın sığınma evlerinde kalan kadınlarımızın daha iyi koşullarda yaşamak adına da bir umudu olacak.
Objektif karşısına geçen ünlü isimler bu kez de oluşturulan kafes konsepti çerçevesinden poz verdiler. Kafes, susturulmuş ve sindirilmiş kadınları simgelerken, her bir fotoğraf bütünü oluşturdu ve onların sessiz çığlıkları tek bir nefes oldu. Kadın kafesteydi çünkü hukuksal anlamda kazanılması gerekenler var. Kadını bir kafes içine koyan, toplumsal baskılar, onları sınırlayan geleneksel kurallar ve bazen hiç çıkamadıkları dar çevreleri var. Kimi zaman bir eş, kimi zaman bir baba ve kimi zaman da bir ağabey koyuyor kadını kafesin içine.
55 kadını “kafes” konseptiyle bir araya getirdi.
Projede; Aslı Omağ, Ayça İnci, Aylin Kabasakal, Ayşe Tolga, Ayşen Batıgün, Ayşen İnci, Aytaç Öztuna, Bennu Yıldırımlar, Betül Arım, Canan Anderson, Ceyda Ateş, Çiğdem Batur, Deniz Alan, Deniz Özerman, Derya Şensoy, Dilek Yorulmaz, Ece Özdikici, Ece Seçkin, Elif Güvendik Nayman, Emel Acar, Emel Çölgeçen, Fotoş Kabasakal, Funda İlhan, Gamze Karaman, Gizem Hatipoğlu, Hande Katipoğlu, Işıl Reçber, İpek Tanrıyar, Meltem Miraloğlu, Merve Oflaz, Nuray Sayarı, Oya İnci, Özge Gürel, Özlem Özçelik, Pelin Çini, Pelin Ermiş, Pelin Öztekin, Pınar Ergüner, Seda Akgül, Seda Demir, Selin Altay, Selin Ortaçlı, Şahika Ercümen, Şenay Akay, Tanem Sivar, Taylan Kümeli, Tuğçe Özbudak, Yağmur Tanrısevsin, Yasemin Özilhan, Yeşim Salkım, Zuhal Yalçın gönüllü olarak yer aldı.
Her bir kadın, fotoğraflarında toplumsal cinsiyet eşitsizliği, çocuk gelinler, eğitim eksikliği, sağlık sorunları, taciz, aile içi şiddet, ekonomik bağımlılık gibi konuları içeren güçlü ve cesur sosyal mesajlara da yer verdi. 55 kadın, verdikleri bu pozlarla ve fotoğrafların altına iliştirdikleri sosyal mesajlarla, kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve böylece kadınların günümüzde maruz kaldığı pek çok “kötü”, “eşitsiz”, “insanlık dışı”, “ayrımcı”, “baskıcı”, “eksik” tutumlara da dikkat çekiyorlar.
