Semizotunun içeriğinde bulunan yüksek miktarda omega-3 yağ asidi onu diğer yeşil yapraklı sebzelere göre hissedilir bir şekilde ön plana çıkarıyor.
Semizotunda ki asıl mucize; enerji değeri, çok düşük neredeyse sıfır kalori olmasına rağmen; omega-3 yağ asidi açısından son derece zengin olması. Bu kadar düşük enerji içermekle birlikte (sadece 16 kcal/100g) yağ asitleri açısından bu kadar zengin ve işlevsel olması şaşırtıcı bir durum.
Omega-3 yağ asidi, beslenmemizin işlevsel ve kaliteli olmasını sağlayarak, sağlığımızı korur ve geliştirir. Günlük beslenmemiz içinde yeterli miktarda omega- 3 yağ asidi, kardiovasküler hastalık riskinizi azaltır, otoimmün sistemimizi geliştirir. Ayrıca omega-3 yağ asidini yüksek düzeyde aldığınız zaman; kanda bulunan yağ olarak tanınan Tirigliserit miktarını düşürücü etki gösterir.
Yeterli miktarda ve düzenli omega- 3 yağ asidi alımı ayrıca tümör büyümesini ingibe ettiği yapılan bilimsel çalışmalarda savunulmaktadır.
Araştırmalara gore omega-3 yağ asidi, ayrıca çocuklarda beyin gelişimi ve dikkat ve konsantrasyonda etkilidir.
Semizotu, omega- 3 yağ asidi ile birlikte aynı zamanda diyet lifi, vitaminler, ve mineraller yönünden de oldukça zengindir. Mükemmel bir A vitamini kaynağı olan semizotu, yeşil yapraklı sebzeler arasında en değerli olanıdır. A vitamini, bilinen güçlü doğal bir antioksidandır ve görme için gereklidir. A vitaminini önemli işlevleri arasında; sağlıklı mukus zarının ve cilt bakımı için de gereklidir. Semizotu C vitamini açısından da zengin bir kaynaktır. Bazı kompleksler riboflavin, ve karotenoidler gibi vitaminlerde zengindir.
Semizotunun mevsimi olan bu günlerde her gün her öğünde semizotu tüketmeye özen göstermeliyiz. Salatasını yapıp, söğüş olarak tüketip, yoğurtla karıştırıp, çiğ olarak tüketebiliriz. Ayrıca zeytinyağlı veya kıymalı semizotu olarak da tüketebiliriz.