Anti oksidan özelliğiyle; günümüzde maruz kaldığımız yoğun oksitlerin vücuttan atılmasında bir silahşör gibidir. Kimyasal ortamda çalışanların her öğünde düzenli yoğurt veya ayran tüketmeleri gereklidir. Yine aynı şekilde zirai ilaçlama yapan kişilerin, zehirli gazlara maruz kalarak çalışanların, petrol arıtma şirketlerinde çalışanların, büyük şehirlerde yaşayanların düzenli yoğurt veya ayran veya yapımında yoğurt/ayran kullanılmış yiyeceklerden tüketmesi maruz kaldığı oksitlerle vücudun verdiği savaşa katkı sağlayacaktır.
Yoğurdun sarı suyu B grubu vitaminlerinden olan folik asit ve riboflovin ( B2 vitamini) içermektedir. Riboflovin gözün ve derinin sağlığı için çok önemlidir. Ayrıca riboflovin vücut da oksidasyon tepkimelerinde görevlidir. Bu da antikanserojen özelliği beraberinde getirir. . Folik asit hücre sendezinde önemli bir göreve sahiptir. Bu durumda cildimizin yenilenmesinde önemli ölçüde görev alır. Dolayısı ile yoğurt sarı suyu ile birlikte tüketilmelidir. Sarı suyu dökülmemelidir.
Emzirme döneminde annelerin sütünün miktarını ve kalitesini artırmak için düzenli ve yeterli miktarda süt-yoğurt-ayran tüketmelerini mutlaka gereklidir.
Süt yoğurt ve ayranın bir birinin alternatifi olmaları da çok büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Birçok kişi sütü içmekte zorluk çekmekte işte o noktada yoğurt veya ayran imdada yetişmektedir. Bebekler altı aylık olduğunda katı beslenmeye başlamak çok hassas ve özen isteyen ve birçok annenin de çok zorlandığı bir dönemdir. Bu dönemde yoğurt yapısı, sindirim kolaylığı, bir çok yiyecekle karıştırılma imkanı nedeniyle çok uygun bir besindir. İştahsız kişilerde, hastalık dönemlerinde tüketime çok uygun bir alternatiftir.
Günümüzde en can alıcı popileritesini kilo vermedeki desteği ile kazanmaktadır. Süt grubunda en çok önerdiğimiz ve en çok kilo vermek isteyenlerinde tercihi de yoğurt veya ayran olmaktadır. Hafifliği, sindirim kolaylığı, su içeriğinin yüksek olması, tokluk hissi vermesi, kilo aldırmaması, ödem atmasını kolaylaştırması nedenleriyle diyette çok yer almakata çokta başarılı olmaktadır. Ana öğünlerin ötesinde ara öğünlerde özellikle ayran çok güzel bir alternatif olarak yer almakta.
Türk incisi beyaz mucizenin mutfaktaki kullanımını daha da geliştirerek dünya mutfağındaki yerini biraz daha güçlendirebiliriz. Çocuklarımıza gençlerimize ayranın lezzet ve sağlık olarak farkına varmasını sağlayarak içecek olarak tercihlerini ayrana yönelmelerini sağlayabiliriz.
Ben hiçbir yiyeceğe mucize kelimesini kullanmayan bir diyetisyen olarak mucize kelimesini ilk defa yoğurt için kullanıyorum. Umarım atalarımızın bize armağanı olan yoğurt sofralarımızdaki yerini geliştirir ve dünya mutfağındaki yerini alır. Umarım büyüklerimizin yoğurt yapma ritüeli bizim ve bizden sonraki nesillerinde ritüeli olur. Bu ritüel hak ettiği yeri bulur.