Eski çağların birinde, bir memlekette insanlar Tanrı’yı çok merak ediyorlarmış. Tanrı bu insanlara bir melek göndermiş.
İnsanlar Tanrı ile ilgili pek çok soru sormuşlar. Melek hepsini cevaplamış. En sonunda da “Tanrı en çok neyi sever?” diye sormuşlar. Melek, “Kahkahayı sever,” demiş. Nedense buna pek kimse inanmamış. O memlekette bir kasvet varmış ve kasvetli kalmayı sürdürmüşler.
Melek cennete dönüp, olanları tanrıya anlatmış. Tanrı kullarının yüzünün gülmesini, kahkaha atmasını istiyormuş. Hemen yeni bir plan yapmış. İnsanların nasıl davranacağını belirleyen katı kurallar yazmış, ahlaki ve etik değerlerin olduğu uzunca bir liste düzenlemiş. Meleği çağırmış, “Şimdi bu listeyi al, o insanlara ulaştır,” demiş. Melek gitmiş yasaklar listesini baştan aşağı okumuş. İnsanlar buna inanmış, önceleri yasaklara uyanlar olduysa da sonradan insanlar yasakları delmeye başlamış. Yasakları delmek, onları mutlu ediyormuş. Tanrı da zaten onları mutlu görmek istediğinden, yaptığı planın işe yaradığını görüp, o da mutlu olmuş.
Bu hikâyeden öğrendiğimize göre Tanrı insanların mutlu olmasını istiyor. E istiyorsa kullarının isteklerini yerine getirsin, onlar da mutlu olsunlar, öyle değil mi?
Sanırım Tanrı, insanların mutlu olma yollarını kendilerinin bulmasını istiyor. Kendisi mutlu olamayanlara bazı küçük planlarla yardımcı oluyor. Tanrı, kullarının; yasak bir şeyi yapmaktan, sanki büyük bir kazanç elde etmiş gibi sevindiğini, önemli bir iş başarmış gibi gururlandığını, yasak edilmiş bir hazzı yaşamaktan abartılı bir keyif aldığını, sonuçta yasak delmenin, kullarını mutlu ettiğini biliyor. O yüzden kullarına önemsiz ama kışkırtıcı kurallar koymuş.
Hepimizin bildiği gibi, can ve mal emniyeti bakımından uymamız gereken (Trafik kuralları gibi) kurallar var. Bir de eskilerden kalma, kimler tarafından belirlendiği belli olmayan, pek çok uyduruk kural mevcut. Batıl diye adlandırılan bu uyduruk kuralları benimseyen ve çocuklarına da bunu dayatan insanlar var. Bu batıl kurallara göre yaşamak demek, neredeyse insanlıktan vaz geçmek demek.
Tanrı insanların kahkaha atmalarını istiyormuş. Öyleyse insanların kahkaha atmasına mani olan kurallar asla tanrıya ait olamaz. O halde mutluluğun önünde engel teşkil eden kurallar batıldır.
Mutluluğunu batıl kurallara kurban edenler bilmeliler ki, Tanrı onlar için üzülüyor.
[author image=”https://www.kulecanbazi.com/wp-content/uploads/2014/11/huseyin-guducu.jpg” ]Hüseyin Güdücü
drguducu@hotmail.com[/author]